ARMAĞAN APAÇIK |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an
Hasretin içimi yakıyor gülüm
Yıldızlar uykuya dalarken bile
Hayalin hep bana bakıyor gülüm
Kaybolup giderken seher yıldızı
İçimi kemirir hala bu sızı
Neyleyim ben sensiz baharı yazı
Yokluğun boynumu büküyor gülüm
Yanımda olmadan gülermi yüzüm
Ne gecem bellidir nede gündüzüm
Kahrede kahrede geldi bak güzüm
Şaçlarımda şafak söküyor gülüm
Uğur YENİLER/ESKİŞEHİR
Uğur Yeniler
|
|
|
Seni sevdim,
sevgilerin en güzelini vermek için.
Seni düşündüm gecelerce,
en güzel düşlerimde yaşattım seni.
Ne varsa sana adadım elimdekileri,
sana adadım, yüreğimin her zerresini.
Yanlızca sen sev istedim,
sen sar istedim, yüreğimin her köşesini.
Seni gördüm nereye baktıysam,
gözlerime işledim gözlerini.
Ve yalandan uzak,
en temiz sevdayla,
yarınlarımda bir sana yer verdim.
Bir tek, seni yazdım kaderim diye,
bir tek seni istedim, herşeyden çok.
Sen yoksan, anlamsız dünya, anlamsız yaşamak.
Sensizliği, ölümden bin beter bildim.

Gülüyorsam, mutluysam, bunca çileye inat,
bilirim ki, bu senin eserin.
Bir tek senin kollarındayken,
yaşamayı seviyorsam,
senin kollarındayken acıları siliyorsam,
her ne kadar kabul etmesende,
ben seni, daha çok seviyorsam,
biliyorum ki, bu senin eserin......

Ve, hiç bir zaman anlatamam, seni sevmenin tadını.
Ve, doymaz yüreğim,
doymaz ellerim, bedenim, seni sevmeye..
Bunca sene sonra seviyorsam kendimi,
sen sevdiğin içindir beni.
Ve seviyorsam seni,
bana sevmeyi öğrettiğin içindir.
Sevebildiğim tek insan, sen olduğun içindir.
Biliyorum ki;
ne zaman dolsa gözlerim, bir an acıyla,
sen sileceksin gözyaşlarımı.
Ne zaman sarılacak bir beden arasam,
sen saracaksın beni.
Ve, senin sıcaklığında tanıyacağım şefkati.
Seninle gülecek, seninle ağlayacağım.
Benim bildiğim tek gerçek,
sen olacaksın hep.
Ve ben,

en güzel şiirlerimi sana saklayacağım,
en güzel düşlerimi sana..
Sen yeter ki,
yarınlarda, bugünkü gibi, sev beni.
Senin sarhoşluğundan, hiç ayılmasın yüreğim.
Ve, ecele kadar,
benimle kal, yanlız benimle.
Seviyorum seni,
ve bir ömür yaşatacağım,
yüreğimde SEVGİNİ............
BİRTANEM

Duyuyor musun birtanem?
Dün gece yine sendin aklımda
Bir hüznün çıkmaz sokalarında
Gözyaşı oldu hasretin
Ilık bir buse gibi süzüldü yanaklarımda
Yanaklarım kırmızıydı, küskündü aynalara
Ne zaman karşılaşsak sen bakardın onlardan
Başıboş hoyrat aynalardan
Önce ilk sarıldığımız yere gitti duygularım
Bu gün gibiydi yaşadığımız küllenmemişti
O bir ömürdü sanki, ölmeye değerdi
Sonra gözlerin geldi aklıma, güzelliğin
Başımı döndüren mey gibiydin sen
Şelaleler akardı içime gözlerinden
Ardından öksüz kalırdım sanki giderken

Yinede yorulmazdım sensizliğe
Sensizlik ki darağacım, sensizlik ki paramparçayım
Ellerim seni arıyor bu gece, gözlerim gözlerini
Şarkılar hüzünlü, şarkılar buruk
Yoksun ya bu şehir yorgun, bu şehir vuruk
Seni arıyorum inadına gecelerde
Karanlıklar üstüne yemin ederim
Işığım sensin!
Seni seviyorum birtanem diyorum söyletensin
Basit bir aşk öyküsü değil ki bu
Saman alevi değil ki
Cehennem alevi sanki susuzum
Sensiz mutsuzum
Artık sabah olmayacak uykusuzum
Artık sensiz yaşanmayacak
Yaşıyor sanma beni sadece varsayımım
Sana bağımlı varlığım
Yokluğun ise tükenişimdir
Bir umudu katleder bin umudun olurum
Senin gibi ulaşılmazdır benimde gururum

Duyuyor musun birtanem? ?
Dün gece yine sendin aklımda
Aldın aklımı başımdan gittin
Canımı da aldın yüreğimden
Canımdın sen! !
Vazgeçilmezim, tartışılmazım
Yalnızlığımın sebebi, acılarımın denizi
Esirinim işte bu gece vakitleri
Kollarımda sensizliğin kelepçeleri
Yüreğimde sevdanın zincirleri
Bağlanmışım sana ayrılamam
Görmeden yaşayamam o gözleri

Bir gemi kalkıyor rıhtımdan
Dinle bak sesini, bu son seferi
Veda türküsüne benzer düdük sesi
Ardından mendil sallayanlar
Boşuna aslında boşuna ağlayanalar
Dönüşü olmayacak bu yolculuğun
Bende gidiyorum birtanem, umutlarım yanımda
Geriye bıraktığım limandaki ayak izleri
Ve haykırışım enginlere
Sen; dalgalardan dinle artık sesimi
Sahilde bekle beni
Bir garip martı görürsen gözleri yaşlı! !
Randevusu varmış gibi ecelle telaşlı! !
Bil ki; bir tutam sevgi yolluyorum sana
Bil ki; ağlıyorum uğruna
O zaman son kez de olsa hatırla beni
Cansız bedenime can istiyorum
Canımsın sen, SENİ SEVİYORUM
Ali Aydoğdu

|
|
|
Sen geçiyordun yollarımdan,


















Yollarımıza hep aşk yağıyordu.Sen bana geliyordun, ben sana koşuyordum.Baktığım güllerde seni görüyordum.Aşk yağmurunda ıslanıp sana yürüyordum.Yüreğimde sen yollarda ben,Kana kana seni içiyordum.Kaç pınar başında nefeslensem,Hangi yola girsem sana çıkıyordum.Seni anlatıyor, seni dinliyordum.Aşkı ben senle biliyordum.Aşk bahçemde hep sen bitiyordun.Günler geçiyor, ömrüm bitiyordu,Yüreğime hep sen düşüyordun.Gül yapraklarına çiy düşüyordu.Gök yüzü ağlıyordu seherlerde,Güllerin gölgesinde gözlerin gülüyordu.Güller açıyordu bahçelerde,Yollarıma hep aşk yağıyordu.

Bugün; bütün ağaçlar yüreğimdeydi.
Bütün çiçekler gözlerimde.
Güneş, ışıklarını dudaklarıma kondurmuştu.
Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı?
Mutluluk muydu?
Bugün,
Ne varsa hüzünden yana
denize fırlattım az önce.
Sanki beklermiş gibi hepsini,
hop hop hoplatıverdi dalgalarında.
En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu.
"Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine...
İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!"
Sonra, şakalaşırcasına
bir kaç tuzlu damlasını
sıçratıverdi yüzüme.
Gülümsedim mahcup mahcup,
onun bu neşesine...
Duruldu.
Bir deniz yıldızı bıraktı avuçlarıma.
Yoksa mutluluk bu muydu?
Herkes kalabalıkken,
içimdeki yalnızlığı
alıp, gidiverdi sihirbaz martılar!
Bir de arkasından o bildik
şen kahkahalı bağırışmalar!
Hiç bu kadar güzelini görmemiştim.
Beyazmış meğerse
beni, onlarla bütünleştiren mucize!
Kanat çırpa çırpa,
yüreğimdeki isyanları uçurdular...
Yaşamaktan aldığım tad; işte buydu!
Yoksa mutluluk bu muydu?
"Sen mutluluğun resmini
çizebilir misin Abidin?"
Evet... Adım İNSAN...
Ya, tabii ki, çizerim!
Az önce;
ağaç oldum,
çiçek oldum,
güneş oldum,
deniz oldum,
martı oldum,
ölümsüzleştim...
Meğerse, hep
yanıbaşımdaymış
bu güzel resim!
Ben çizdim. Adı umudum'du!
Yoksa tüm umutlarım
beni hiç terketmeyen
mutluluğum muydu?
* * *
Mutluluk,
hepimize sadece
kendi çizdiğimiz resimler
ve uzaklıklar kadar
yakındır
|
|
Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim
Geçen yıl sonbaharda,
Kırmızı bir gül,
Bırakmıştım kapına,
Onu alıp kokladın mı,
Kurutup koynunda sakladın mı,
Baktıkça beni hatırladın mı?
Kırmızı gül aşkı anlatırmış,
Aşkımı anlatabildim mi?
Bu sonbaharda da,
Kırmızı güllerle geldim kapına,
Binlerce kırmızı gülle,
Evini gül bahçesine,
Yüreğimi aşk cennetine
Çevirecektim...
Kapın kapalıydı,
Sen yoktun,
Gitmiştin,
Kırmızı güller kaldı elimde,
Bir acı var yüreğimde,
Kırmızı güller kurudu,
Sahipsiz öksüz kaldı,
Bense bi çare,
Kapında nöbetteyim hala...
...Gittin Ya...
Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak
Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul
Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum.
Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin
Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin
Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun
Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak
Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim
Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya
Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye,
İçli o denli güzel söylediğin ‘elbet bir gün buluşacağız’ diye başladığın şarkına
Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim
Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren,
Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali
Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan.
Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle
Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren.
Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla.
Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma
Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda,
Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar,
Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor
Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor.

Damla Damla Sen
Yağmurları bekleme yeter dön artık
Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime
Öyle çok özlemişim, seviyorken delice
Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime;
Bırakda rüyalarda kendim sarayım.
Yağmurları bekleme dinsin bu hasret
Damla damla gelişin bana huzur vermiyor.
Ellerini tutmak için çabalıyorken
Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor.
Bırakda sana tamamen sahip olayım.
Yağmurun kokusuna sardım
Tutamadığım kendimi.
Damla damla sen
Çisil çisil sen
Aklıma düşen sen her yağmurda
Aklımda bir başka sen oluşuyor
Çıktığım yağmur dualarında.
Bırakda dualarım günahlarım için olsun.

Sen Yokken Biraz Daha Ölüyorum Ben
Sen yokken biraz daha ölüyorum ben
Gönlüm sonbahar, yaprak yaprak dökülüyor
Her mevsim kış, hergünüm gece
Sonu yok yolların, yarını yok saatlerin
Ve ben biraz daha ölüyorum sensizliğin ortasında
Kokusu yok çiçeklerin, gök kuşağının rengi yok
Ateşi yok sevmelerin, sigaramın dumanı yok
Gözlerin her yerde, ne yana baksam gözlerin
Ve ben biraz daha ölüyorum gözlerinin ortasında
Alevi yok yangınların, suyu olmadığı gibi yağmurun
Denizin mavisi yok, tıpkı gözlerin gibi
Gözlerin her yerde, ne yana baksam gözlerin
Ve ben biraz daha ölüyorum sensizliğin ortasında
Dostu yok gecelerin, geceler çok uzun
Geceler bir ömür, ömür dediğin bir tutam ümit
Ümidi yok yarınların,
Tıpkı senin yokluğun gibi
Ve ben biraz daha sana hasret
Hasret bir ip boğazıma düğümlenmiş
Düğümler her tarafımda, bütün yollar kör düğüm
Ve ben biraz daha ölüyorum sensizliğin ortasında
Yalnızlığını ben yazarım şiirlerin, ayrılığını ben
Karamsarlıkları hep senden
Hayalinle süslenen bu şehir
Ve ben ölüyorum bu şehirde sensizlik ortasında

Her gün yanında olamamaktan korkuyorum
Sesini duyamamaktan
Seni görünce, sana alışmaktan da korkuyorum
Nedense sensizlikten de korkuyorum
Bir gün hoşça kal demenden
İstemesem de;
Bir gün, bir gül gibi
İçimde solmandan korkuyorum
Hafızamda bırakacağın hatıralardan
Hatıralardan kaçamamaktan
Adını unutamamaktan korkuyorum
Ah be güzelim;
Ben seni sevmekten korkuyorum.
Benimkisi sadece bir sevda
Göz yaşlarımla söndüremediğim
Korkularımı yenemediğim
Söyleyemediğim
Fakat, kendimi tükettiğim
Ve beni;
Yedi kat yerin dibine sokan
Utandıran, korkutan
An be an içimi yakan
Cesaretsiz bir sevdan
Bu nasıl bir sevda ?
Anlayamıyorum
Ah be güzelim;
Ben seni sevmekten korkuyorum.
Biliyor musun;
Aklımdan hiç çıkmıyorsun.
Sen benim;
İmkansızlar bahçesinden koparttığım
Edâlı gülümsün.
Hiçbir zaman koklayamayacağım
Adını söylerken burkulacağım
Sevmekten hep korkacağım
Fakat, ömrüm boyunca unutmayacağım
Edâlı gülümsün.
Ah be güzelim;
Aslında sen benim,
Kendi ömrümsün |
|
. . : : Sen Gel : : . .
belki anlatılır,belki anlatılmaz,
bu karamsarlığın nedeni.
unutmaya yüz tutmuşken,
neden tekrar aklımdasın
gecelerimde,gündüzümdesin,
özlemek değil bu
güzel olan bir kaç anı anımsamak
ama gözleri yaşlı ama kalbi buz kesmiş,
şimdi sensizliğe yelken açmışken,
neden haber getiriyor kuşlar?
neden ağaçlar tatlı tatlı fısıldıyor adını,
dün ilk kez uyuyamadım
sensizliğin ardından,
gözlerim karanlığın içinde,aydınlığını aradı,
birde akşam rüzgarı eşlik etti yalnızlığıma.
belki o an sesini duysam
kendimi uykunun derinliğine bırakabilirdim..
herşey,herkes,tüm dünya girdi aramıza,
boş kollarda aradın paha biçilmez mutluluğunu.
bendeki aşkı hiçe saydın,
senin gibi bir dünya servetine kanmadım,
gidipte beş para etmez insanlarla,aramızdaki aşkı öldürmedim..
sen şimdi rahatmısın??
eğlenebiliyormusun sahte gülüşler etrafında,
ya da eğlandirebiliyormusun yalanlarınla.
hala eskisi gibimisin?
hiç mi değişmedin?
biliyorum seni değiştirmeye hiç hakkım olmadı,
günlerce yazabilirim seni,
ya da bir anda silip atabilirim.
ya gelir tekrar koynuna girerim,
ya da sensizliği dost bilir
sarılırım boş bir hayaline
savrula savrula uzaklara göçerim.
sensiz değeri yok geçen zamanın,
içimde senden kalan bir hüzün,
dilimde sessiz adın
kimseler duymuyor artık sen ve beni,
onlarda benimle birlikte alıştılar bu terkedişe.
ne güzel bir resminin olamaması,
kendimi bu şekilde alıştırabilmek herşeye.
aynı şehirde kocaman bir yalan olarak yaşamak,
ve dönüp dönüp karlı kaldırımlara bakmak,
ulaşabileceğim bir numaran varken,arayamamak
ne bileyim
unutmadım mı acaba seni
neden yazıyorum sanıyorsun
sevmesem niye karalayım kağıdı kalemi..
özlediğim bişeyler var,
senden de benden de öte
bir sıcaklık bölsün rüyalarımı
bir nefes ver
birde kokunu bırak ellerime,
sen gitsende kokun kalıyor yastığımda,
itiraf etmeliyim ki özlüyorum seni,
bende bilmek isterdim senin tarafından özlendiğimi,
vede beklerdim kapımı çalışını,
sensizlik vurmadan zamana,
sen gel,
sen gel.....
|
|
|
|
|
|
| | | |